Çok iyi arkadaş
olmuştuk onunla. Aynıydık ya da zamanla aynılaşmıştık. Stadyumda "Buzbağ" içiyorduk. Çimlerde uzanıp dergiler okuyorduk. Kütüphanelere gidip henüz
Türkiye'de kitapları basılmamış yazarları keşfediyorduk. Kitapçılar geziyorduk.
Hiç bir festivali kaçırmıyor, hem sanatı takip ediyor, hem de sanatla dalga
geçiyorduk. En boş olan seanslarda sinemaya gidiyor, içkimizi açıyor, sarhoş
oluyor, özetle eğleniyorduk.
Artık güne onunla başlıyor, onunla bitiriyordum. Görüşmediğimiz gün yoktu.
Farklı bölümlerde okuyorduk ama kampüste bize ait yerlerimiz vardı. Cep
telefonu olmadığı için o dönemlerde böyle bir yol bulmuştuk. Sabah kampüse
gelir gelmez, fizik bölümü önündeki bank; ders çıkışlarında rektörlük arkası
minik havuz; akşam, topluluk odası; ders çalışılacaksa, kütüphane A2. Bu uzunca
bir süre böyle sürdü gitti.
Fakat bir nisan sabahında her şey değişti.
Sabah kampüse gelir gelmez yine fizik çimlerinin oraya yürümeye başladım. O
çoktan gelmiş, bankta oturmuş poğaçasını yiyordu. Uzaktan beni gördü,
gülümsedi. Ben de afacanlık olsun diye uzaktan hep güldüğü "Steve Buscemi"
taklidimi yapmaya başladım. Ağzında poğaça gülmeye başladı. Sonra gülücükler
öksürmelere döndü. Koştum hemen yanına. Gözleri kızarmıştı. Bir yandan gülüyor,
bir yandan da nefes almaya çalışıyordu. Birden çok şirin gözüktü gözüme. Şapşal
bakıyordu. Sırtına vurdum birkaç kez. Fakat elimi çekmedim. Güzel bir sırtı
vardı. Kıyafetlerine rağmen cildini hissedebiliyordum.
Sakinleşince döndü "Yapma böyle." dedi. Hemen elimi çektim. Ama onu
kastetmemişti. "Yemek yerken güldürmek yok beni." diye devam etti.
Poğaça yerken onu izledim. O kadar zarifti ki... Poğaçayı tutarken, sanki gitar
tutar gibi parmakları paralel duruyordu. Dökülen kırıntıları diğer elinin serçe
parmağıyla pıt pıt diye fırlatıyordu yere.
O kadar yakın iki arkadaş olmuştuk ki geçen 5 ay içinde, önceden hiç ona bu
gözle bakmamıştım. Güzel olduğunu, zarif olduğunu, şapşal ve de şirin olduğunu
ilk defa farkediyordum. Aşık olmuştum.
Poğaçayı o yemişti ama poğaça benim hayatımı değiştirmişti.
Devamı için : http://ekspermental.blogspot.com/2013/10/3-kiz-arkadasa-askn-itiraf-edildigi-an_3.html
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder