2 Şubat 2015 Pazartesi

GELMEYEN PAZARTESİLER: Ayrılık Duşu




Geçmişe kese nasıl atılır ki;

boşuna girdim banyoya, şu kremlere bak, ayrılır ayrılmaz alınan duş, sonraki sevgiliye bir hazırlık olduğundan mı en iki yüzlüsü duşların acaba, e durmuyor ki hayat, sürekli bir şeyler bitiyor, bir şeyler başlıyor, eski sevgiliden yenisine bir yolculuk belki de tüm sevgililer, çok mu acımasız oldu, hiç acıyan oldu mu size, olmadıysa sorun yok acımasız olmasının, tıraş olayım önce, sakallarım batmasın olmayan sevdiceğe…

Mesela bak;

sakal içinden çıkıyor, suratını kaplıyor, sonra tıraş oluyorsun, görüneni kesiyorsun ama kökleri içinde kalıyor, eski sevgililer de öyle, ne kadar kurtulsan da, içinde kalıyorlar, ne kadar uzun sürmüşse ilişkin, o kadar kalınlaşıyor, o kadar güçleniyor kökü, istediğin kadar tıraş ol, hep orada olacak, kandırma hiç boşuna kendini...

Peeling;

siyah noktaları temizliyor, siyah nokta dediğin, pislik, suratındaki kraterlere birikmiş yağ, iğrenç, ama sana dair, o yağlar, o pislik sensin, peeling temizliyor onları, ama yine doluyor oralar zamanla, şu önümdeki viski gibi, temizliyor şu an kalbimdeki, içimdeki pisliği, neşeleniyorum bak hafiften, ama yarın sabah bok gibi hissedeceğim, hep kötü hissedilmiyor mu Pazarları zaten, zaman yavaşlıyor, etraf sessizleşiyor, Pazar günleri bitmiyor,

yalnızın fobisi Pazar.

Anti-aging;

göz altında oluşan torbaları geçirir, kırışıkları yok eder, ama bakışlardaki olgunluğu, yaşanmış her acıyla retinaya atılmış çiziklerin verdiği donukluğu almaz, doğan görünümlü şahin yapar sizi, donuk bakışlı ama kırışıksız gözler, kandır hadi kendini…

Hem;

duşun en güzeli leğendeki değil miydi zaten,
neye yarar ki eğer terk edildiysen,
bunca cafcaflı krem.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder