...
Yıllarca korumakla yükümlü olduğum kalemde arada bir gelen topları içeri almak dışında bir şey yapmadığımdan, tıpkı hapse giren insanların dediği gibi "Düşünmek için çok vaktim oldu". Ortamın atletik ve de yakışıklı gençleri koşup zıplayarak daha da atletikleşirken, ben göbek büyüterekten düşündüm, düşündüm. Hayatı düşündüm, ileride ne yapmak istediğimi düşündüm, kızları düşündüm, ailemi düşündüm, hatta o kadar uzun sürdü ki kalecilik yıllarım; toplumu, politikayı, tarihi bile düşündüm. Kafama takılan konular oldu, düşününce merak ettiğim, o konularda bir şeyler okumaya başladım. Zaten maçlardan zevk almadığım için, evde oturur oldum genelde. Ders çalıştım, okudum, benim gibi sporda başarısız arkadaşlarımla beyin fırtınaları yaptım, gitar öğrendim, grup kurdum, konserler verdim, iyi bir okula girdim, dergilere yazdım;
iyi bir kaleci nasıl olunur asla öğrenemedim, fakat o kalede kendimi buldum.
...
[ Blog'da bulunan "Gelmeyen Pazartesi" kitabına ait yazılar, ek yazılar ile birlikte Mayıs ayında aynı isim ile basıldı. Bu nedenle yazıların buradan yayınını durdurmak durumundayım. Anlayış göstereceğinizi umuyor, ilginiz için teşekkür ediyorum. Eksper Mental ]
[ Blog'da bulunan "Gelmeyen Pazartesi" kitabına ait yazılar, ek yazılar ile birlikte Mayıs ayında aynı isim ile basıldı. Bu nedenle yazıların buradan yayınını durdurmak durumundayım. Anlayış göstereceğinizi umuyor, ilginiz için teşekkür ediyorum. Eksper Mental ]
Sonraki Pazartesi: 14 Temmuz: http://ekspermental.blogspot.com.tr/2014/07/gelmeyen-pazartesiler-teknolojinin.html
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder